tarafından Lehman Brothers
- Tamam da şimdi benim parama ne olacak?
- Bir şey olmayacak hala yaaa. Altın al hemen. Öyle dedi televizyondaki kadın. Altın alın dedi. Dolar yükselecek zaten ama en garantilisi altın artık dedi.
- Eh alalım o zaman.
- Kaç paran var?
- Bir Reşat altını alırız.
- O karacık mıydı... Peki, alalım o zaman.
- Kim battı dedin sen?
- Lehman biraderler. Amerika’da banka banka...
- Haaa, ay iyi Amerika’daysa, bize gelmez o zaman. Bizim kendi bankamız batar. Demirbank da battıydı bizde hani ya.
- Yok hala, el koydulardı ona. Sonra isim değiştirdi.
- E, tamam canım bize bir şey olmaz. Dünya hiç tersinden dönmedi, gayri dönmez korkma.
- Tamam korkmam, ben mi alayım altını, seni mi götüreyim?
- Götür... Hangi biraderler dedin sen?
- Lehman biraderler.
- Çok mu borçları varmış? Amerika devleti bir el uzatmadı mı onlara?
- Çok borcu varmış hala, devletleri de artık kamu parasıyla batık şirket kurtarmayacağını söylemiş. Borçları o kadar çok ki, Türkiye’deki bütün bankaların sermayesini birleştir ondan bile fazla yani. Öyleymiş, öyle diyolar. Ben de diyim sana.
- O zaman yumurtayla un alalım. Bulgur da alalım fazla.
- Niye, korkma bir şey olmaz. Sen demedin mi dünya tersine dönmedi hiç, yine dönmez inşallah diye.
- Yok ben kısır istedim şimdi. Bir de kek çırpsınlar, akşam çayla filan güzel olur di mi kuzum.
- Ya hala ben de sandım ki... İyi tamam olur. Alalım. Ne âlemsin yaaa.
- Ne kardeşlerdi onlar?
- Of hala ya offf... Uygur kardeşler.
- N’olmuş onlara ayol, babasına mı bir şey olmuş yoksa? Ay ay ay çok üzülürüm bak.
- Yok hala yaaa. Bir şey olduğu yok onlara. Ben şaka yaptım.
- E, Uygur kardeşler batmış dedin.
- Hayır sen çok sordun ya, dinlemiyosun da beni, ondan. Attım kafadan. Kalk gidip altın alalım sana.
- Ay sen bilmezsin, biz ne gülerdik o Nejat Uygur’a. Çok komik adamdı. Gençlik Parkı’nda seyrederdik.
- Öyledir hala, hadi gidelim.
- Olur gidelim. Altınımızı alalım. Bir kenara koyalım.
- Hala ya, çok paran var mı senin?
- Evladım ayıp şeyler bunlar. Sorulmaz. Bu ne görgüsüzlük, ben anlamıyorumki. Para sorulmaz, yaş sorulmaz, her soru sorulmaz. Şimdi herkes aldığının fiyatını söylüyor, başkasının maaşını soruyor. Olmaz çocuğum olmaz.
- Taam hala kızma. Hayır bir şey yapmıyorsun biriktir birikitir, bana versen bari ben kullansam.
- Sen savaş görmedin, Kastelli’yi görmedin, ihtilal görmedin. O biriktirmeler olmasa mahvolurduk.
***
Salı günü ekonomi sayfalarından birinde bir küçük haber: “Devlet kayıtlarda görünmeyen 11 milyon liralık altının peşinde!”
“En büyük skandal Deniz Feneri’yle Lehman Brothers’ın gümbürtüsüne gitti. 2007 hazine işlemleri raporuna göre hazine kayıtlarında 10 milyon 824 bin 620 YTL tutarında altın ve 223 bin 219 YTL tutarında kıymetli maden usulüne uygun tutanak tutulmadığı için eksik görünüyor. Merkez Bankası bunları saklar ama muhasebesini tutmaz deniliyor. Yani bu kıymetlerden değeri artan ya da azalan olup olmadığı bilinmiyor. Hazinenin sayım yapması gerekiyor.”
Küçük hayatların, küçük birikimcisi halkın yastık altından, iyi kalbinden koparıp verdiklerini saymaktan hazinedeki deliğe sıra gelmemiştir daha!
- Tamam da şimdi benim parama ne olacak?
- Bir şey olmayacak hala yaaa. Altın al hemen. Öyle dedi televizyondaki kadın. Altın alın dedi. Dolar yükselecek zaten ama en garantilisi altın artık dedi.
- Eh alalım o zaman.
- Kaç paran var?
- Bir Reşat altını alırız.
- O karacık mıydı... Peki, alalım o zaman.
- Kim battı dedin sen?
- Lehman biraderler. Amerika’da banka banka...
- Haaa, ay iyi Amerika’daysa, bize gelmez o zaman. Bizim kendi bankamız batar. Demirbank da battıydı bizde hani ya.
- Yok hala, el koydulardı ona. Sonra isim değiştirdi.
- E, tamam canım bize bir şey olmaz. Dünya hiç tersinden dönmedi, gayri dönmez korkma.
- Tamam korkmam, ben mi alayım altını, seni mi götüreyim?
- Götür... Hangi biraderler dedin sen?
- Lehman biraderler.
- Çok mu borçları varmış? Amerika devleti bir el uzatmadı mı onlara?
- Çok borcu varmış hala, devletleri de artık kamu parasıyla batık şirket kurtarmayacağını söylemiş. Borçları o kadar çok ki, Türkiye’deki bütün bankaların sermayesini birleştir ondan bile fazla yani. Öyleymiş, öyle diyolar. Ben de diyim sana.
- O zaman yumurtayla un alalım. Bulgur da alalım fazla.
- Niye, korkma bir şey olmaz. Sen demedin mi dünya tersine dönmedi hiç, yine dönmez inşallah diye.
- Yok ben kısır istedim şimdi. Bir de kek çırpsınlar, akşam çayla filan güzel olur di mi kuzum.
- Ya hala ben de sandım ki... İyi tamam olur. Alalım. Ne âlemsin yaaa.
- Ne kardeşlerdi onlar?
- Of hala ya offf... Uygur kardeşler.
- N’olmuş onlara ayol, babasına mı bir şey olmuş yoksa? Ay ay ay çok üzülürüm bak.
- Yok hala yaaa. Bir şey olduğu yok onlara. Ben şaka yaptım.
- E, Uygur kardeşler batmış dedin.
- Hayır sen çok sordun ya, dinlemiyosun da beni, ondan. Attım kafadan. Kalk gidip altın alalım sana.
- Ay sen bilmezsin, biz ne gülerdik o Nejat Uygur’a. Çok komik adamdı. Gençlik Parkı’nda seyrederdik.
- Öyledir hala, hadi gidelim.
- Olur gidelim. Altınımızı alalım. Bir kenara koyalım.
- Hala ya, çok paran var mı senin?
- Evladım ayıp şeyler bunlar. Sorulmaz. Bu ne görgüsüzlük, ben anlamıyorumki. Para sorulmaz, yaş sorulmaz, her soru sorulmaz. Şimdi herkes aldığının fiyatını söylüyor, başkasının maaşını soruyor. Olmaz çocuğum olmaz.
- Taam hala kızma. Hayır bir şey yapmıyorsun biriktir birikitir, bana versen bari ben kullansam.
- Sen savaş görmedin, Kastelli’yi görmedin, ihtilal görmedin. O biriktirmeler olmasa mahvolurduk.
***
Salı günü ekonomi sayfalarından birinde bir küçük haber: “Devlet kayıtlarda görünmeyen 11 milyon liralık altının peşinde!”
“En büyük skandal Deniz Feneri’yle Lehman Brothers’ın gümbürtüsüne gitti. 2007 hazine işlemleri raporuna göre hazine kayıtlarında 10 milyon 824 bin 620 YTL tutarında altın ve 223 bin 219 YTL tutarında kıymetli maden usulüne uygun tutanak tutulmadığı için eksik görünüyor. Merkez Bankası bunları saklar ama muhasebesini tutmaz deniliyor. Yani bu kıymetlerden değeri artan ya da azalan olup olmadığı bilinmiyor. Hazinenin sayım yapması gerekiyor.”
Küçük hayatların, küçük birikimcisi halkın yastık altından, iyi kalbinden koparıp verdiklerini saymaktan hazinedeki deliğe sıra gelmemiştir daha!
